Politika ve Eğitim İlişkileri Üzerine Düşünceler

A. Ferhan Oğuzkan

ÖZ

Eğitim felsefesini etkileyen siyasal güç konusuna dönersek önce tek bir kişiye dayalı yönetimin çeşitli tipleri bulunduğunu söylemek gerekir. Yönetici ister bir kral, bir zorba, bir despot veya bir diktatör olsun pek az farkeder, çünkü tümünün doğurduğu eğitimsel sonuçlar birdir. Tek bir kişinin yönetime egemen olduğu yerde, kamu yararıyle ilgili politika üzerinde son kararı o kişi verir. Şüphesiz, böyle bir yöneticinin akıllıca seçimler (tercihler) yapabilmesi için yaşadığı zamanın verdiği imkanlar çerçevesinde çok iyi bir eğitim görmüş olması gerekir. Bütün yöneticilerin yönettikleri kişilerin de kendileri gibi aynı biçimde iyi bir eğitimden geçmiş olmaları, kesinlikle zorunlu değilse bile, mutlu bir rastlantı olur. Herkesin yetkin bir eğitimden geçmesi zorunlu olmadığına göre, bunun istenilir bir şey olmadığını belirtmekte de bir güçlük yoktur. Toplumsal işler bakımından ayırım olan yerde eğitimsel hazırlık konusunda uzmanlaşmaya gitmenin şart olduğu pekala ileri sürülebilir. Böylece, yönetici bir tür yetişmeli, yönetilen de başka tür yetişmelidir. Yöneticinin seçmeyi ve kılavuzluk etmeyi öğrenmesi, yönetilenin de soru sormamayı, sadece izlemeyi öğrenmesi yeter. (') Mutlak (saltik) bir yöneticinin emri altındaki öğretmenler tepede alınan kararların propagandasını yapacaklar ve bu kararları benimsetmeye çalışacaklardır. Orduda olduğu gibi bir otokrasinin hüküm sürdüğü yerdeki okullar da, büyük bir olasılıkla, girişim ve eleştiri pahasına alıştırıya (talime) ve söz dinlemeye önem vereceklerdir.

Creative Commons License
Bu çalışma Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.