Çocukların Cinsel Eğitimi: Geçmişten Günümüze Bir Bakış

Fatma Çalışandemir, Saniye Bencik, İsmihan Artan

ÖZ

Cinselliğin tarihi, insanlığın tarihi ile beraber başlamaktadır. Cinselliğin tarihinin bu kadar eski olmasına rağmen, cinsel eğitimin 20. yüzyılda önem kazanmaya başlaması şaşırtıcıdır. Ülkemizde ise cinsellikle ilgili konular hâlâ kaçınılan, konuşulmaması tercih edilen konulardır. Dolayısıyla ülke bazında bir cinsel eğitim politikasından da söz edilememektedir. Oysa cinsel eğitimin bireysel ve toplumsal pek çok yararı olduğu ve özellikle ülkemizde cinsel eğitime şiddetli bir gereksinim duyulduğu da unutulmamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi ve ilköğretim programları incelendiğinde, "cinsel eğitim" kavramının programlar içinde hak ettiği yeri bulamadığı görülmektedir. Bu nedenle öncelikle ülkemiz çocukları için bir "cinsel eğitim" tanımı yapılmalı ve bundan sonra da cinsel eğitim hedefleri belirlenmelidir. Cinsel eğitimin; vücut kısımlarının adları, fonksiyonları, korunması ve üreme bilgilerinin çok ötesinde olduğu bilinci artık yayılmalıdır. Cinsel eğitimin hedeflerinin bölgelere, illere hatta aynı ildeki ilçelere veya mahallelere göre de değişebileceği unutulmamalıdır. Hedefleri belirlemek için ailelere ve çocuklara yönelik geliştirilmiş değerlendirme araçlarına gereksinim vardır. Bu araçlardan elde edilecek olan veriler ışığında, program hedefleri belirlenmeli ve bir an önce uygulamaya başlanmalıdır. 

ANAHTAR KELİMELER

Cinsel eğitim, erken çocukluk dönemi

Creative Commons License
Bu çalışma Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.