Eğitimin Kalkınma Açısından Önemi

Işıl Ünal

ÖZ

Günümüzde tüm ülkeler, sağlıklı bir ekonomik işleyişi sağlayabilmek için çeşitli düzeylerde ve biçimlerde planlama yapma zorunluluğu duymaktadırlar. Gelişmiş ülkeler, piyasa mekanizmasının yeterince işlediği ve kaynak dağılımının otomatik güçlerle yapılarak, ekonominin işleyişinin düzenlendiği ülkeler olarak nitelendirilmektedir (1). Bu ülkelerde bile bugün, geleceğe ilişkin bazı belirsizlikleri giderme ve ekonomiyi daha istikrarlı kılabilme amacıyla belli ölçüde ve belli konularda planlama girişiminde bulunulmaktadır. Fakat gelişmekte olan ülkelerdeki piyasa koşulları, planlamayı daha da zorunlu kılmaktadır. Bu ülkeler, göreli olarak kendilerinden daha fazla gelişmiş olan ülkelerin düzeyine ulaşma çabası içindedirler. Kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için ise, kalkınma sürecinin planlanması gerekmektedir. Çünkü, gelişmekte olan ülkelerde, kendi ekonomik, toplumsal ve politik yapılarından ve zorunlu olarak içinde bulundukları uluslararası ilişkilerden kaynaklanan bazı bozukluklar, kalkınma sürecinin kendiliğinden başlamasını ve sürmesini engellemektedir (2). Bu engellerin giderilmesi ise, ekonomik, toplumsal değişkenlerin, ekonomik ve toplumsal hedefler doğrultusunda etkilenebilmesiyle olanaklı görülmektedir. Bu da, planlamayı zorunlu kılmaktadır.

Creative Commons License
Bu çalışma Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.